Lise yıllarımda ablam güzel sanatlar fakültesindeyken bir tablo göstermişti; Gökte, deniz misali dalga dalga lacivert sular içinde ateşten toplar, yıldızdı sanırım onlar. Sağda ateş toplarından eksik kalmayacak büyüklükte ay yükseliyordu.. Hilal biçimindeki ayın hemen altında yükselen tepeden aşağıya doğru gözlerimi çevirdiğimde uzakta elma ağaçlarını ve önde evlerinin ışıkları yanmaya henüz başlamış bir kasaba.. Bize yakın bir selvi ağacı.. Belli ki vakit akşam.. Ama çılgın, capcanlı bir akşam. Van Gogh'un o muhteşem tablosu Yıldızlı Gece'den söz ediyorum. Nasılda heyecanlanmıştım ilk gördüğümde.. Bugünde öyle heyecanlıydım, e tabi her atölye de olduğu gibi.. Bir de teşekkür sıkıştıralım atölye yazımızın sonuna; Van Gogh'un tablosunu ilk gördüğüm o soğuk kış akşamında, Beşiktaş vapurunda istanbulu daha güzel görmemi sağlarken, Ve tabi atölye de bize kattığın mistik koku ile Çok teşekkürler Tarçın Arkadaş.. Sevgilerimizle.. Sizde akademimizde yeni tasarımlara yelken açmak isterseniz haftalık workshoplarımıza bekleriz. Bizi takip ediyor musunuz?