Çiçekçilik eğitimini buyurun Didem Özumar Hanım'ın dilinden dinleyelim.. iyi okumalar efendim.. Büyük şehrin kaosunu yaşayan birçok insan gibi küçücük balkonumda yarattığım bahçemde toprağa dokunarak, bir çiçeğim açtığında ya da küçük bir sürgün verdiğinde yaşadığım mutlulukla hayatın yorgunluğunu atmaya çalışırken aklıma Konfiçyus'un şu sözü geldi. "Sevdiğin işi yaparsan ömür boyu çalışmazsın" Ruhumu bu kadar dinlendiren şeyin işim olması fikri beni çok heyecanlandırdı ve kendimi Çiçek Akademi'nin kapısında buldum. Kapıdan ilk girdiğim anda Hocaların güler yüzü ve sıcak karşılaması doğru yerde olduğumun ilk göstergesiydi. İlk gün semaverimizde demlenmiş çayımız ve güzel sohbetlerimizle başladık. Çiçekler ve çiçekçilik hakkında teorik bilgilendirmenin ardından bizler için hazırlanmış paketlerimizden önlüklerimiz, aşı bıçağımız ve bağ makasımız çıktı. Enstrümanlarımız elimizde, önlüklerimizi de taktık ve heyecan ile beklediğimiz o an gelmişti. Çiçeklerimize ilk dokunuş ve sonrasında bakımlarını ve kesimlerini öğrenmek ve uygulamak son derece keyifliydi. Sonra buketler hazırlayıp bozduk ve tekrar tekrar yaptık. İkinci gün aynı heyecan ve mutlulukla başladı. Atölyeyi dolduran mükemmel müzik, filtre kahvenin dayanılmaz kokusu, tatlı sohbetler ve ortamı renklendiren çiçekler öğrendiğimiz teknikler ile birleşince ortaya çok güzel vazo süslemeleri ve aranjmanlar çıktı. Gerçekten yaptıklarımıza biz bile inanamadık. Üçüncü gün gelin çiçekleri, taçları ve damatlara yaka çiçekleri, davet masası çiçekleri hazırlamayı öğrendik. Dördüncü gün bizler için o güne kadar sürekli ismi geçen ve efsaneleşen Ertuğrul bey ile tanışma günüydü. İşini bu kadar severek ve bilerek yapan ve bildiklerini bizlere aktaran Ertuğrul beye "efsane" demekte ne kadar haklı olduğumuzu gördük. Bize gösterdiği ilgi ve sabırdan dolayı ayrıca teşekkür ederim. Gezdiğimiz seralar, yaptığımız sohbetler çok doyurucu ve eşsiz birer tecrübeydi. Son gün ise ayrılacak olmanın verdiği burukluk ile başladı. İlk atölyemiz bonsai idi. Kalabalık bir katılımcı grubuyla pek de bilgim olmayan bonsailerin büyüleyici dünyasının ve felsefesinin içinde buldum kendimi. Hala etkisinden kurtulamadığım bu sanatı her gün biraz daha araştırıyor ve yeni uygulamalar yapmak için sabırsızlanıyorum. Sayenizde bir ilgi alanım daha oluştu. Hemen ardından teraryum atölyemiz ile son günü taçlandırdık. Bu benim için anlatılmaz yaşanır. Zira succulent bir aşktır bende. Sevgili Akademi, Gerçekten evimizde hissettiğimiz birbirinden güzel beş gün geçirmemizi sağladınız, bilgi ve tecrübelerinizi sevgiyle paylaştınız. Siz ve sayenizde tanıdığım o güzel insanlar yaşamıma renk kattınız. Şunu söyleyebilirim ki kırk yıldır kendim için yaptığım en güzel şeydi sizlerle olmak ve bu eğitimi almak. Sevgiyle; Didem ÖZUMAR Sizde akademimizde yeni bir maceraya yelken açmak isterseniz eğitimlerimize bekleriz. Bizi takip ediyor musunuz?