Elbette kafaya takacak çok şey var: Yorgunluklar, dertler, koşturmacalar, yolunda gitmeyenler, yoluna koyamadıklarımız...Ama bir de toprağın kızıla çalan rengi var, succulent’in nadir verdiği çiçeği var, kuru başaklar var hafızamızda dalgalanan, kararında demlenmiş çay ve kurabiye var çocukluğumuzdaki sıcacık akşamüzerlerini hatırlatan, saksısından çıkarırken içimizdeki sevgiyi açtıran çiçekler var...Bir de Mon Atelier var...Bahardan kalma bir havada mis gibi kahve kokusuyla bize kapılarını açan.Ve hayatın masalı var , o hep canlı tutmamız gereken... Sevgilerimizle.. Sizde akademimizde yeni tasarımlara yelken açmak isterseniz workshoplarımıza bekleriz.