Sabahki Kokedama ve Smudge Stick atölyesinin ardından bir mola verdik. Derken, öğleden sonra başlayacak Terrarium Atölyesi için kübik, prizma ve ev şeklinde, bakır alaşımla birleştirilmiş cam fanusları masanın üzerine dizmeye başladık. Heyecanlı hazırlık yeniden başladı. Her birinin içine ne türden dünyalar kurulacaktı, bu kez hangi hayaller gerçek olacaktı kim bilir? Başladığımızda masada türlü türlü succulent, mis kokulu tarçınlar, kızıl kahve toprak; dışarda ise hafif bir esinti vardı. "Gülen yüzler senfonisi diyoruz ya", sahiden de öyle! Misafirlerimizin yüzlerindeki mutluluk bir kat daha artıyor ayrılırken. Kimi ilk kez bir bitkiyi saksısından çıkarıyor, kimi sevdiğine hediye hazırlıyor, kiminin ise doğum günü hediyesi bu atölye...Katılımcılarımızın yaptığı terrarium’lar mı? Biraz neşeli, biraz cesur, biraz sade, biraz coşkulu, biraz mutlu, çokça... kendileri gibi. Sizi de bekleriz :) Sevgilerimizle.. Sizde akademimizde yeni tasarımlara yelken açmak isterseniz workshoplarımıza bekleriz.